-
1 işe yarar
-
2 yarar
1) sağlığa \yarar der Gesundheit dienendII sbirine \yararı olmak jdm von Nutzen seinbu, senin kendi \yararınadır es liegt in deinem eigenen Interessekamu \yararına im Interesse der Allgemeinheitbir şeyden \yarar sağlamak Profit aus etw schlagen/ziehen...in \yarar ve zararları die Vor- und Nachteile von...
См. также в других словарях:
işe uygun — sf. Yapılan işe elverişli, işe yarar … Çağatay Osmanlı Sözlük
işe yararlık — is., ğı İşe yarar olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilaç gibi — işe yarar, her derde deva … Çağatay Osmanlı Sözlük
dişe dokunmak — işe yarar olmak, önemli olmak, yerinde ve anlamlı olmak Şöyle iki dişe dokunan, ciğere işleyen söz işitsem, şöyle tatlı, basit bir nağme duysam yok mu... S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir şeye benzememek — işe yarar durumda olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÂR-I REVÂ — İşe yarar, kullanılabilir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayır kalmamak — (bir şeyde) işe yarar durumu kalmamak, artık işe yaramaz olmak Bir iki yıla varmaz, ne evden ne eşyadan hayır kalır. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam yokluğunda — zf. İşe yarar kimselerin bulunmadığı durumda, adam kıtlığında … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalışmak — nsz 1) Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak Bu eser için üç yıl çalıştım. 2) Herhangi bir iş üzerinde olmak 3) İşi veya görevi olmak, bulunmak Kışları onun mandırasında çalışıyor. H. Taner 4) Makine veya aletler işe yarar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöplükçü — is. Çöplükleri satın alarak işe yarar madde ve malzemeleri yeniden değerlendirmek için hazırlayan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
onarmak — i 1) Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek Bozuk bir saati onardı. 2) Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük